Akar’ın ifadesi soruları cevaplamadı

15 Temmuz  darbe giriÅŸiminin bastırılmasından sonra herkesin gözlerini çevirdiÄŸi isim Genelkurmay BaÅŸkanı Hulûsi Akar’dı. Darbeye karşı çıkmış, darbecilerin imzalatmak istediÄŸi bildiriyi imzalamamış, ‘kanaat önderimiz Gülen ile sizi görüştürelim’ teklifini geri çevirmiÅŸti. Bu haliyle Türkiye Büyük Millet Meclisi’nde kendisine teÅŸekkür edilmiÅŸti.

Ancak Genelkurmay BaÅŸkanı Akar darbe gecesi tam olarak ne olup ne bittiÄŸini kamuoyuna tatminkar açıklamalar yapmış deÄŸil.  Akar’ın ifadesi bu açıdan önemliydi,  darbeye dair temel soruların burada aydınlığa kavuÅŸması bekleniyordu ancak öyle olmadı.

Hulûsi Akar ifadesinde saat 17-18 sıralarında Genelkurmay 2. BaÅŸkanı Orgeneral YaÅŸar Güler’in yanına geldiÄŸini ve kendisine MÄ°T’ten gelen bilgiyi aktardığını, bu bilgiyle ilgili görüşmek üzere MÄ°T’ten bir heyetin yolda olduÄŸunu söylediÄŸini belirtiyor :

"Bilginin geldiği makam itibarıyla ciddiye aldık. Ben, Yaşar Paşa ve Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak ile acilen alınacak tedbirleri tartışmaya başladık. Derhal ve öncelikle karargahımızdaki SKKHM ile görüşüp sadece Ankara hava sahasının değil, tüm Türkiye hava sahasında bulunan askeri helikopter ve uçakları kapsadığını, dolayısıyla havada bulunan askeri uçak ve helikopterlerin üslerine dönmesi, yeni kalkışlara da engel olunmasına ilişkin emrimi ilgili komutanlara verdim. 2. Başkan Yaşar Güler de bu emri Hava Kuvvetleri Komutanlığı Harekat Merkezine iletti ve bu şekilde tüm askeri hava araçlarının uçuşlarının durdurulması emrimiz ulaştırılmış oldu. MİT'ten gelen bilginin teyidi ve netleştirilmesi bakımından ve bilgide belirtilen uçuş faaliyetlerinin somutlaştırılması ihtimaline binaen bu hususun açıklığa kavuşturulması için Kara Kuvvetleri Komutanına derhal gereken en hızlı ve etkili tedbir ile işin üzerine gidilmesi için emirlerimi verdim. Kurmay Başkanı, Merkez Komutanlığından ve Adli Müşavirlikten personeller alıp, Kara Havacılık Okuluna derhal gitmesi, olayı tereddüde yer bırakmayacak şekilde çözüp, idari ve adli tedbirleri ivedi bir şekilde almasını talimatlandırdım. Gittiğinde devamlı bilgi vermesini söyledim."Değerlendirmelerimizde ve gelen bilginin daha büyük bir planın parçası olabileceğini mütalaa ettik ve aldığımız bu tedbirlerle yetinmeyerek, Ankara Garnizon Komutanı Korgeneral Metin Gürak'ı telefondan arayıp, bizzat Etimesgut Zırhlı Birlikler Tümenine gitmesini, hiçbir tankın ve zırhlı aracın hiçbir sebeple birlik dışına çıkmasına müsaade edilmemesi yönünde tedbirler almasını emrettim. Bu şekilde öncelikle tedbirleri aldıktan sonra toplantımız bitti."

Cumhurbaşkanı ve Başbakanı neden aramadı?

Bu ifadeden sonra da darbe istihbaratının alınmasından darbecilerin harekete geçtiÄŸi ana kadar atılan adımlara iliÅŸkin soru iÅŸaretleri devam ediyor. En önemli soru CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakana bilgi verilmemesiyle ilgiliydi. Saat  16.00’da gelen istihbaratın 18.30’a doÄŸru teyidinin de alındığı biliniyor. Buna dayanarak ilgili birimlere emirler gönderildi. Ancak 18.30’dan sonra bile Genelkurmay BaÅŸkanının  CumhurbaÅŸkanı ve BaÅŸbakan ile hiçbir ÅŸekilde temas etmediÄŸi ortaya çıktı. Akar’ın bu durumu nasıl izah ettiÄŸi yazılı ifadesinde yok.

Hava Kuvvetleri Komutanına neden bilgi vermedi?

Akar‘dan cevabı beklenen kritik bir soru da darbe istihbaratının teyidinin ardından neredeyse bütün hava unsurlarına emirler gönderilirken Hava Kuvvetleri Komutanı Orgeneral Abidin Ãœnal’a hiçbir ÅŸekilde haber vermemesiyle ilgiliydi.  Ä°stanbul’da bulunan Hava Kuvvetleri Komutanı’nın istihbaratın alındığı saat 16.00’dan Akıncı Ãœssü’nden ilk uçağın kalktığı 21.45’e kadar hiçbir ÅŸeyden haberi olmamış, saat 23.00 civarında da düğün için bulunduÄŸu mekândan darbeciler tarafından derdest edilmiÅŸti.

Akar’ın Orgeneral Abidin Ãœnal’a neden haber vermediÄŸinin cevabı   Anadolu Ajansı tarafından geçilen altı sayfalı yazılı ifadesinde yok.

İfadede Hakan Fidan görüşmesinden bahsetmiyor

Akar ifadesinde Genelkurmay 2. BaÅŸkanı Orgeneral YaÅŸar Güler’in kendisine bilgiyi getirdiÄŸi anda MÄ°T’ten gelen bir heyetin yolda olduÄŸunu söylediÄŸini belirtiyor. Ancak daha sonra Akar’ın ifadesinde MÄ°T heyeti ile bir görüşme gerçekleÅŸtiÄŸine dair bir anlatım yok. Oysa Hürriyet Gazetesi Yazarı Abdülkadir Selvi o geceyi anlattığı yazısında saat 18:00’da Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Hulusi Akar, Kara Kuvvetleri Komutanı Salih Zeki Çolak, Genelkurmay 2. BaÅŸkanı Orgeneral YaÅŸar Güler ile bir toplantı yapıldığını belirtmiÅŸti.

Bundan sonra  Genelkurmay BaÅŸkanı ile MÄ°T MüsteÅŸarı Hakan Fidan’ın ayrıca görüştüklerini yazmış,  Al Jazeera Türk de Akar ile Fidan arasında bir görüşme olduÄŸunu kendi kaynaklarından teyit etmiÅŸti. Kaldı ki Akar’ın yaveri Levent Türkkan da ifadesinde Hakan Fidan’ın karargâhtan ayrılmasından sonra Özel Kuvvetler Komutanlığı’ndan darbeci unsurların karargâha girmeye baÅŸladığını anlatıyordu.

Hulûsi Akar , saat 16.00’dan sonraki trafiÄŸi anlatırken MÄ°T MüsteÅŸarı   Fidan ile yapılan bir görüşmeden söz etmiyor.

Akın Öztürk muamması devam ediyor

21 Temmuz tarihinde TSK tarafından yapılan açıklamada darbenin lideri olduÄŸu öne sürülen ve halen tutuklu olan Emekli Orgeneral Akın Öztürk’ün aranarak “Akıncı Ãœssü’nden kalkan uçakların yasa dışı olduÄŸu, ivedilikle Akıncı’ya giderek oradaki kalkışmada bulunanları ikna etmesini istemiÅŸtir.”   denilmiÅŸti. Bu açıklama TSK, Öztürk’ü “temize çıkardı” ÅŸeklinde yorumlanmıştı. Oysa Hulusi Akar ifadesinde darbecilerin teslim olma kararını vermelerinin ardından kendisi ile birlikte BaÅŸbakanlığa gelmek isteyen Akın Öztürk için;

“Ben pozisyonu itibariyle ve gece boyunca ÅŸahsıyla yaÅŸadığım izlenimler karşısında bunun uygun olmayacağını düşündüm ve “Sen burada kal, kızının evi burada” dedim.”  diyor. Akar’ın bu ifadesi Akın Öztürk hakkındaki ilk TSK açıklamasındaki “temize çıkarma” yaklaşımından uzak.

TuÄŸgeneral DiÅŸli neden helikopterdeydi?

Darbe giriÅŸiminin önemli isimlerinden olan ve halen tutuklu bulunan TuÄŸgeneral Mehmet DiÅŸli. Hulusi Akar, darbeciler tarafından bırakılınca onunla birlikte aynı helikopter ile BaÅŸbakanlığa gelmiÅŸti. Akar, DiÅŸli’ye iliÅŸkin iki farklı yerde anlatımlarda bulunuyor. Akar’ın anlatımlarına göre kendisi darbe giriÅŸimimin baÅŸladığını DiÅŸli’den öğreniyor:

"DiÅŸli, oturmakta olduÄŸum masadaki sandalyelerden birine oturup heyecanlı ve geçmiÅŸte bildiÄŸim, alışık olduÄŸum ruh halinden farklı bir tarzda 'Komutanım operasyon baÅŸlıyor, herkesi alacağız, taburlar, tugaylar yola çıktı. Biraz sonra göreceksiniz' gibi ÅŸeyler söyledi. Ben ilk önce anlamlandıramadım. Cümle içinde belki 'uçaklar' demiÅŸ olabilir. Ancak bunun bir kalkışma olarak ifade edebileceÄŸim bir operasyon olduÄŸunu anladım ve hiddetle 'Ne diyorsun ulan sen, ne operasyonu, sen manyak mısın, sakın ha' ÅŸeklinde bağırdım”

Akar söylediklerini “ilk önce anlamlandıramadım” dediÄŸi DiÅŸli ile beraber BaÅŸbakanlığa gidiÅŸini ise ifadesinde şöyle anlattı:

“Birisi bir helikopteri iÅŸaret etti ve onu  çalıştırdılar. Fakat biri üsten kalkan helikopterlere ateÅŸ edilebileceÄŸini  söyleyince 'Genelkurmay BaÅŸkanının içerisinde olduÄŸunun belirtilmesi gerekir'  gibi bir ÅŸey söylendi. Hatta, ben Mehmet DiÅŸli'ye, 'Sen kal' dediÄŸim halde bu  hususu belirterek, 'Ben telefon ile irtibat kuracağım' dedi. Helikopter hareket  ederken telefon ile son durumu bir yerlere iletti. Helikopter havadayken de bir yerlerle irtibat halindeydi. Sonuçta Çankaya Köşkü'nde BaÅŸbakanlığa iniÅŸ yaptık.  BaÅŸbakanlık MüsteÅŸarı bizi karşıladı. Ben ve peÅŸimde Mehmet DiÅŸli geldi. Açıkçası  arkamdan gelenleri kontrol etmedim. BaÅŸbakanlık binasına girdik. Bu ÅŸekilde ben de hürriyetime kavuÅŸtum. MüsteÅŸar Bey ile baÅŸ baÅŸayken bana peÅŸimden gelenin kim olduÄŸunu sordu. Ben de yaÅŸadığım olayları kısaca özetledim ve Mehmet DiÅŸli'nin gözaltına alınmasının uygun olacağını deÄŸerlendirdim. Zaten bilahare gözaltı iÅŸlemi yapıldığını öğrendim."

Genelkurmay BaÅŸkanı Orgeneral Hulusi Akar'ın ifadesi iki ayrı günde alındı. Ä°lk olarak 18 Temmuz 2016' günü alınmaya baÅŸlanan ifadeye Akar'ın iÅŸ yoÄŸunluÄŸu ara verildi. Ä°fade ertesi gün yani 19 Temmuz 2016'da tamamlandı.